SEO, Search Engine Optimization kelimelerinin baş harflerinin kısaltmasıdır. Türkçe ifadesiyle “arama motoru optimizasyonu” demektir.
SEO işlemleri ile, bir web sitesinin veya sayfanın ziyaretçi miktarını ve kalitesini organik arama motoru sonuçlarıyla arttırma işlemidir.
Kısaca SEO çalışmaları size; ücretsiz olarak günden güne artan ziyaretçi kitlesi sağlar.
SEO, doğru uygulandığında sitenize büyük avantajlar getirebileceği gibi, hatalı yapılan işlemler sonucunda da sitenize büyük zararlar verebilir.
SEO’nun ne olduğunu anlamak için öncelikle Google gibi arama motorlarının nasıl çalıştığını anlamak gerekir.
Arama Motorları Nasıl Çalışır?
SEO’yu anlamak için arama motorlarının nasıl çalıştığını bilmek gerekir.
Google veya herhangi bir arama motorunda arama yaptığınız zaman, arkada gerçek zamanlı bir algoritma çalışır ve arşivinde bulunan “en iyi” sonucu bularak karşınıza getirir.
Peki Google en iyi sonucu nasıl buluyor olabilir?
Google, arama motoru sonuç sayfasında (SERP) nasıl bir algoritma çalıştığını ya da sıralama faktörlerinin neler olduğunu resmi olarak açıklamıyor.
Google kendi sıralama faktörlerini açıklamasa da, gözlem ve testlere dayanarak sayfaların şu özelliklere göre sıralandığı söylenebilir:
Alaka Düzeyi
Yaptığınız aramada kullandığınız anahtar kelimeler ile web sayfasının başlık ve içeriğinde bulunan anahtar kelimelerin eşleşmesi en önemli kriterdir.
Ancak, Google’ın gelişmiş yapay zekası artık bunu ana kriter olmaktan yavaş yavaş çıkarıyor. 2000’li yılların başında anahtar kelime sıklığı, yoğunluğu ve diğer tüm detaylar ile sonuçlar manipüle edilebiliyordu fakat günümüzde işler çok farklı yerlere geldi.
Otorite
Bir web sitesinin ya da sayfanın bilinirliği Google için önemli kriterlerden bir tanesidir. Arama motorları sayfaları sıralamaya koyarken, onların ne kadar güvenilir kaynak olduklarını da hesaba katarlar.
Peki arama motorları bir sitenin ne kadar güvenilir bir kaynak olduğunu nereden bilir?
Cevap: Backlink.
Backlink, bir web sayfasından başka bir sayfasına verilen bağlantının adıdır. Bir içerik, milyarlarca sayfa arasında, diğerlerine göre daha fazla backlinke sahipse, arama motorları için daha güvenilir kaynak olarak görünürler.
Genel anlamda, daha kaliteli ve sayıca daha fazla backlinke sahip siteler diğerlerinden daha iyi sıralama elde eder.
Kullanıcıya Sağladığı Fayda
Alaka düzeyi ve otorite teknik olarak da halledilebilir ancak içeriğinizin ya da hizmetinizin kullanıcıya sağladığı fayda ilk iki kriterden çok daha önemli.
Örneğin; “en kaliteli kedi maması” konusunda iki farklı siteyi ele alalım.
A sitesinin B sitesinden daha otoriter olduğunu varsayalım. A, kedi mamaları konusunda uzun, daha çok anahtar kelime içeren bir makale yazmış olabilir. B sitesi ise, daha düzenli, videolu içeriklerle desteklenmiş, bilimsel verilere dayanan daha kullanışlı bir SEO uyumlu makale yazarsa A sitesini rahatlıkla geçebilir.
Kısaca otorite her şey değildir. Google, onun gönderdiği kullanıcıya sizin gösterdiğiniz içeriğin ne kadar faydalı olup olmadığıyla ilgilenir.
Örneğin, Google size gönderdiği ziyaretçilerin siteniz üzerinde ne kadar süre beklediğini hesaplar. Yani Google’ın gözünde kullanıcıların sitenizdeki bekleme süresi de sitenizin ne kadar kaliteli olduğunu gösteren önemli detaylardan birisidir.
Ziyaretçilerinize iyi organize edilmiş, onların seveceği içerikler hazırlayın. Bu aşamada kullanıcılara daha doğru erişim sağlayabilmek için içerik optimizasyonu konusuna çok dikkat etmelisiniz.
Özetle, SEO’da birçok taktik ve teknik bilgi olmasına rağmen siz ziyaretçilerinizin seveceği içerikler hazırlamadıktan sonra bu çalışmalar hiçbir işe yaramayacaktır.
SEO Nasıl Çalışır?
SEO dediğimiz şey; Google, Bing, Yandex, Yahoo ve Youtube gibi arama motorlarını kullanan insanların karşısına doğal yollardan kendi sayfamızı çıkarma işlemidir.
Ancak internet kullanıcılarının, %92’den fazlası arama motoru olarak Google’ı kullandığı için SEO’nun diğer adına da “Google SEO” diyebiliriz.
SEO uzmanları olarak bizler de, Google’ın 200’den fazla olan sıralama kriterlerine göre sitemizi düzenleyip arama motoru botlarına hazır hale getiririz.
Neden SEO, Reklam Değil?
Arama motorlarının hemen hemen hepsi kendilerine ödeme yapan siteleri sonuç sayfasının üstünde, organik sıralamaların da önünde listelerler. Google için konuşacak olursak, doğal yollarla sıralama alan sayfalardan önce 4 farklı sitenin reklamı görülebilir.
Ancak arama motoru kullanıcılarının bir kesimi bu reklamları güvenilir bulmadığı ve organik şekilde sıralamaya gelen sitelerin daha çok işine yarayacağını düşündüğü için reklamlara tıklamadan organik olarak 1. sıraya gelmiş siteleri ziyaret etme eğilimi gösterirler.
Bundan daha önemlisi ise Google’da ücretli reklamlarla en üstte görünebilmek için yüksek maliyetlere katlanmak zorunda kalabilirsiniz. Ancak SEO başarısı gösterip, doğal sıralama aldığınızda ekstra hiçbir ücret ödemeden sayfanıza trafik sağlayabilirsiniz.
SEO Neden Önemlidir?
Buna bir örnekle yanıt verelim. Örneğin, siz İstanbul’da çalışan bir halı yıkama firması sahibisiniz ve ortalama olarak yıkadığınız her halıdan 5 lira kazanç sağlıyorsunuz.
“İstanbul halı yıkama” kelimesi aylık olarak 2200 civarı aranma hacmine sahip. Organik olarak 1. sıraya gelmiş bir web sitesi trafiğin %30’unu çeker.
Yani aylık olarak 700 civarında gerçek kullanıcıyı sitenize ücretsiz olarak getirmiş olursunuz. Bunlardan %5 kadarına satış yaptığınızı düşünürsek; 35 yeni müşteri ve binlerce lira para kazanmış olacaksınız.
Bunun yanında, eğer SEO açısından başarılı bir siteniz varsa diğer arama sorgularından da (Örneğin; Avcılar halı yıkama, Şişli halı yıkama…) binlerce insanı sitenize getirip satış yapabilirsiniz.
SEO’nun Temelleri
SEO’yu öğrenmek için, gelişen algoritmanın neye evrildiğini anlamak gerekir. Önceden yapılan tüm işlemler Googlebot, Bingbot ve Yandexbot gibi sitenizi tarayan arama motoru örümceklerini manipüle etmek üzerineydi.
Ancak özellikle Google tarafında artık RankBrain adlı yapay zeka sayesinde işler değişti. Artık Google, kendi kullanıcılarının arama yaparak neyi amaçladığını çok daha farklı yollardan anlayabiliyor.
Bu noktada SEO’nun temelini oluşturan kavramlara değinmek gerekir.
Arama Niyeti
SEO konusunda ilk dikkat edilmesi gereken ve en önemli adım kullanıcıların neyi aradığını anlamaktır.
İngilizcesiyle “search intent”, Türkçesiyle “arama niyeti” kavramı tam bu noktada devreye giriyor.
Google kullanıcılarının genel hatlarıyla dört çeşit arama niyeti bulunmaktadır:
1. Bilgi Edinmek İsteyenler
Arayan kişi bir bilgi edinmek istiyordur. Bu bilgi “Küba’nın başkenti neresidir?” gibi çok basit bir soru da olabilecekken aynı zamanda “Forex piyasasında nasıl işlem yapılır?” gibi detaylı yanıt isteyen sorular da olabilir.
2. Yönlendirilmek İsteyenler
Spesifik bir web sayfası için arama yapan kullanıcı grubudur. Ne yapmak istediğini biliyordur. Google’da aramak daha kolay geliyor veya tam adresi bilmediği için arama motorundan yararlanıyordur.
3. Ticari İşlem Yapmak İsteyenler
Bir ürün veya hizmet satın almak üzere arama yapan kullanıcı grubudur. Genel olarak ne almak istediklerini ancak nereden satın alacaklarını bilmiyorlardır.
4. Ticari Araştırma Yapmak İsteyenler
Bu grup ise satın alacağı ürün veya hizmete tam olarak karar verememiş kullanıcılardan oluşur. Genel olarak son kararlarını vermek üzere yorumları, incelemeleri veya karşılaştırmaları araştırırlar.
Eğer içeriğinizin siteye gelen kullanıcının arama amacına uygun bir içerik sunmuyorsa sitenizden hızla çıkacak ve başka sonuçlara göz atacaktır. Bu da yine Google tarafından takip edilerek hesaplanan başka bir metriği olumsuz etkileyecektir: Hemen Çıkma Oranı.
Anahtar Kelime Bulma
Kullanıcı profilini analiz ettikten sonra tersine mühendislik yapmamız gerekiyor.
Ücretli ve ücretsiz bazı araçlar sayesinde insanların bizim makalemize nasıl erişebileceğini önceden kestirebiliriz.
Peki nedir bu yöntem? Anahtar kelime analizi.
Bir kelimenin ayda kaç kez arandığını, kitlelerin hangi kelime gruplarını kullanarak arama yaptıklarını ya da dönemsel hareketliliği tespit edebiliriz.
Örnek olarak, kullanabileceğiniz en önemli araçlardan bir tanesi Google’ın kendisidir. Google otomatik tamamlamayı kullanarak onlarca farklı anahtar kelime bulabilirsiniz.
Siz arama yaparken Google tarafından farklı arama önerileri gösterilir:
Ayrıca ücretsiz versiyonu da gayet yeterli olan KeywordTool.io sitesini kullanarak yeni anahtar kelime fikirleri de edinebilirsiniz.
Ancak bunların dışında keyword araştırması konusunda en geniş kapsamlı ve doğru sonucu veren site ise ahrefs.
Ahrefs’in bir haftalık deneme sürümünü kullanarak, bir sitenin yayın hayatı boyunca ihtiyacı olacak tüm anahtar kelimeleri rapor olarak alabilirsiniz.
Bunlar dışında da kullanabileceğiniz çok farklı analiz araçları mevcut.
Örneğin:
- Semrush
- Google Keyword Planner
- Ubersuggest
Bu konuda daha detaylı bilgi edinmek için Anahtar Kelime Bulma sayfamıza da bakabilirsiniz.
Gelelim bir diğer önemli konuya: uzun kuyruklu (long-tail) anahtar kelimeler.
Bu tür anahtar kelimeler daha az rekabet içeren, daha detaylı gruplardır.
Örneğin; “spor ayakkabı” kelimesi aylık olarak 103bin defa aranıyor. “Beyaz spor ayakkabı” araması ise 18bin defa aranmasına karşın “Adidas beyaz spor ayakkabı” anahtar kelimesi ise 2300 defa aranıyor.
Siteniz yeniyse ya da otoriter olarak çok güçlü değilse kesinlikle uzun kuyruklu anahtar kelimeleri hedeflemelisiniz.
Zaman içerisinde hitleriniz arttıkça, sitenizin dışardan aldığı bağlantıları arttıkça otoriteniz de artaracaktır. Bu durumda daha kısa anahtar kelimeler tercih ederek, daha kapsamlı içerikler üretmeye başlayabilirsiniz.
Site İçi SEO
Şöyle bir örnekle site içi seo konusunu detaylandıralım: web dünyası bir kütüphane olsun. Google ise burada çalışan bir kütüphaneci. Siz gidip kütüphaneciye bir kitap ismi verdiğinizde onu bulup getirmesi kolaydır ancak kitabın içeriği hakkında bilgi verip kitap önerisi istediğinizde çok daha detaylı bir araştırma gerekir. Binlerce kitap arasında kitapların içindekiler, kaynakça ve dizin bölümleri incelenerek bir sonuca varılması gerekir.
Bu durumda Google bizim sitemizi nasıl daha kolay anlamlandırabilir?
Site içi SEO çalışmaları sonucunda Google sitenizi daha kolay sınıflandıracaktır.
Örneğin siz; meta etiketlerini doğru girerek, makale içerisinde kullandığınız görselleri daha doğru adlandırarak ya da sitenizin açılış hızını arttırarak daha doğru işler yapacak ve Google’ın işini kolaylaştıracaksınız.
Google sizin sayfanızı ziyaret ettiğinde şunu söyleyecek: sayfanın başlığında konuyla alakalı anahtar kelimeler kullanılmış, sayfa içerisindeki görseller de bu konuyla alakalı, hem de sitenin mimari yapısı düzgün ve hızlı… O zaman ben bu siteyi ilgili anahtar kelimeyi arayan insanların karşısına çıkararak test edebilirim.
Site hızı konusunu birçok sıralama faktörünün önüne koyabiliriz. Çünkü, yavaş açılan bir tüm SEO metriklerini olumsuz etkileyecektir.
Eğer wordpress kullanıyorsanız, site içi seo konusunda Yoast, Rank Math, All in One SEO ya da The SEO Framework gibi eklentileri kullanabilirsiniz.
Site Başlığında Anahtar Kelime Kullanın
Bir çok site sahibi veya makale yazarı başlık seçiminin kolay olduğunu düşünerek bu adım üzerinde fazla kafa yormazlar. Ancak kazın ayağı öyle değil.
Hedef anahtar kelimeniz mutlaka meta title içerisinde geçmeli.
Meta Açıklamanızı Düzenli Yazın
Meta açıklamaları da title gibi sayfanızın hiçbir yerinde görünmeyen ancak Google ve diğer arama motorlarının kendi kullanıcılarına içerik hakkında kısa bir bilgi verdiği alanlardır.
Meta açıklamalarının önemli olmasının en büyük nedeni tıklama oranlarını etkileyen en önemli faktörlerden birisi olmasıdır.
Sayfa İçerisinde Anahtar Kelime Kullanın
Sayfanız ya da makaleniz içerisinde ilgili anahtar kelimeleri ve alakalı terimleri kullanmaya özen göstermelisiniz.
Ancak bu noktada dikkat etmeniz gereken çok önemli bir nokta mevcut.
Yazı içerisinde çok sık anahtar kelime kullanımı Google tarafından cezalandırılabilir.
Arama motorları bu durumu göz ardı etse dahi kullanıcı deneyimini olumsuz etkileyen sık sık anahtar kelime kullanımı yönteminden uzak durmalısınız. Hedef anahtar kelimenizi her başlık ve her paragrafta kullanmak zorunda değilsiniz.
Görselleri optimize edin
Arama motorları metinleri kolaylıkla anlamlandırabilir ve sınıflandırabilir ancak görsellerde durum biraz daha farklı.
Yapay zeka sayesinde genellikle bir görselin ne ile alakalı olduğu anlaşılsa dahi sizin sağlayacağınız ufak detaylar bu noktada çözüm olacaktır. İki kritere çok dikkat etmelisiniz.
Birincisi, site dizinine yüklediğiniz resmin adı anlamlı olmalıdır. IMG123.jpeg yerine spor-ayakkabi.jpg yazarak Googlebot’un işini kolaylaştırabilirsiniz.
İkincisi ise, görsellerinizde alt text kullanmayı unutmayın. Eklediğiniz bu attribute (nitelik) sayesinde sayfanızın içeriği daha anlaşılır olacaktır.
Bu işlemler için WordPress’in kendi özelliğini kullanabilirsiniz.
Daha detaylı bilgi edinmek için Makalede Görseller konusuna göz atabilirsiniz.
Kullanıcı Deneyimi
Sayfanızı ziyaret eden kullanıcının ne için geldiğini iyi analiz edin.
Örneğin, spor ayakkabı modellerini merak edip sitenize gelmiş bir kullanıcı ortada hiçbir ürün fotoğrafı görmezse sayfanızdan hızla ayrılıp başka sitelerde arama yapmaya devam edecektir.
Google, ziyaretçinin sizin sayfanızdan istediğini alıp almadığını çok farklı yöntemlerle takip ederek sizin doğru site olup olmadığınıza karar verir.
Bunlardan en önemlilerinden birisi de pogo-sticking metriğidir. Eğer kullanıcı kitleleri sizin sitenizi ziyaret ettikten sonra arama motoru sonuç sayfasına dönüş yapıp başka bir siteyi de ziyaret ediyorsa sizin için işler kötü gidiyor demektir.
Site Dışı SEO
Sitenizi her türlü arama motoru botunun anlayacağı hale getirmiş olabilirsiniz ancak site dışı SEO sinyallerini de göz ardı etmemek gerekir.
Site dışında en yaygın kullanılan iki yöntem var:
Backlink
Başka sitelerden sizin sitenize verilen bağlantılar aracılığıyla Google ne kadar otoriter olup olmadığını anlar. Eğer daha önce duymadıysanız backlinkin ne olduğu konusundaki yazımızı mutlaka okumalısınız.
Gerçek hayatta olduğu gibi referans olma yöntemi burada da çok doğru şekilde işliyor ancak dikkat etmeniz gereken hususlar var. Çünkü, Google yaptığı güncellemeler ile webmasterler tarafından manipüle edilen bu yöntemin önüne geçiyor.
Kısaca, kalitesiz sitelerden aldığınız backlinkler artık sitenize zarar veriyor.
Sosyal Medya
Facebook, Twitter, Youtube, Pinterest hatta LinkedIn gibi sosyal medya ağlarından gelen kaliteli trafik sitenizin hızla yükselmesini sağlayacaktır.
Ancak bu noktada da dikkat etmeniz gereken şey; sitenize gelen ziyaretçilerin sitede zaman geçirmesini ve sayfanızla etkileşime girmesini sağlamaktır.
Aksi takdirde, sitenize gelen kullanıcı kitlesi hiçbir işlem yapmadan hızlıca sayfanızdan ayrılıyorsa siteniz yarar değil zarar görüyor demektir.
Özetle
Arama motoru optimizasyonu bir derya deniz. Bu yazıyla beraber siz de SEO’nun ne olduğunu ve temel kavramlarını öğrendiniz. Artık daha detay içeren konuları öğrenmeye başlayabilirsiniz.
Gördüğünüz gibi, SEO’nun genel olarak bir tek amacı var: siteye daha çok ziyaretçi getirmek.
Bunun için yapacağınız şeyler ise; kaliteli bir siteye iyi içerik hazırlayıp arama motorlarının sitenizin farkında olmasını sağlamak. Ardından sitenize backlink sağlayarak can alıcı vuruşu yapabilirsiniz.