Anahtar kelime zorluğu (Keyword Difficulty), belirli bir sorguda Google’ın organik arama sonuçlarında sıralamaya girmenin ne kadar zor olduğu değerlendiren bir metriktir.
Bu değer hesaplanırken içerik kalitesi, backlink değerleri, marka gücü, site ve sayfa otoritesi gibi birçok iç ve dış SEO kriterleri göz önünde bulundurulur.
Ücretli veya ücretsiz çoğu SEO aracı anahtar kelime rekabetini puanlandırırken 0 ile 100 arasında bir değer verir. 0 değerine yakın olan anahtar kelimelerde rekabet düşük, 100’e yaklaştıkça rekabet yüksek demektir.
Sayfanızın SEO’sunu güçlendirmek için anahtar kelime zorluğunu nasıl kullanabileceğinize birlikte göz atalım.
Nasıl Hesaplanır?
Ahrefs ya da Semrush gibi markalar için çalışan analiz uzmanları ve mühendisler bu metriğin hesaplanması için belirli bir formül üretmişlerdir. Bu algoritmanın nasıl çalıştığı tabiki firmalar tarafından açıklanmıyor.
Fakat şunu çok açık ve net bir şekilde söyleyebiliriz: KD değeri hesaplanırken çok yüksek ihtimalle SERP sonucunda görünen sayfaların backlink profillerine bakılıyor.
Aradığınız kelime için, Google’ın ilk sayfasında bulunan sayfaların backlink değerleri yüksekse anahtar kelime zorluğu puanı da o kadar yüksek oluyor.
Bu yöntem bir nebze doğru olsa da bir o kadar da yanıltıcı olabiliyor.
Zaten Google tarafından DA, PA, KD gibi değerlerin dikkate alınmadığını biliyoruz.
Google kendi işini kendisi görüyor.
Neden Önemlidir?
Madem arama motorları tarafından önemsenmiyor, o zaman “KD” neden bu kadar önemli bir tartışma konusu oluyor?
Kısacası, içeriğinizin arama motorlarında üst sıralarda yer almasını istiyorsanız, en azından hedefleme stratejinize dahil etmeniz gereken bir değerdir.
Yani anahtar kelime zorluğu iyi bir yol göstericidir diyebiliriz.
Bu konuyu daha da netleştirmek için “Arama motorları nasıl çalışır?” yazımızı okuyabilirsiniz.
Web siteleri için anahtar kelime zorluğunun önemi, web sitenizin halihazırda ne kadar otoriter olduğuna bağlıdır.
Eğer siteniz sektörde bilinen ve yüksek otoriteye sahip bir site ise, zorluğu ne olursa olsun yüksek hacimli ve zor anahtar kelimeleri hedefleyebilirsiniz.
Öte yandan, yeni ve görece düşük otoriteye sahip bir siteniz varsa, arama hacminden bağımsız olarak nispeten düşük zorlukta anahtar kelimeleri hedefleyerek başlamak çok önemlidir.
Hesaplama Araçları
Bir anahtar kelimede rekabeti ve zorluğu anlayabilmek için özel hesaplama araçları bulunuyor. Bu alanda en çok kullanılan araçlara örnek verelim:
- Semrush
- Keywordtool.io
- Moz
- Ahrefs
- KWFinder
- LongtailPro
- Ubersuggest
- Google Anahtar Kelime Planlayıcı
Nasıl Kullanılır?
Anahtar kelime zorluğunu tayin ederken, bu araçların hesaplarına güvenmek sizi yanıltır. Zaten aynı anahtar kelimeyi farklı araçlarda aratarak ne kadar yanılma payı olduğunu gözlerinizle görebilirsiniz.
Bu araçların hesaplamalarının yanında, mutlaka manuel inceleme de yapmalısınız.
1. Tarayıcınıza SEO eklentisi yükleyin.
Mozbar yükleyerek, sıralamaya girmiş sayfaların DA ve PA değerini görebilirsiniz.
Eklentiyi yükledikten sonra ücretsiz bir Moz hesabı açarak hesaba giriş yapmalısınız.
2. Sayfa otoritelerini kıyaslayın.
PA (Page Authority) değeri, sitenin değil hedef sayfanın 100 üzerinden kalite puanını gösterir.
Bildiğiniz üzere Google sıralamalarında siteler değil, sayfalar sıralanır. Elbette sitenin yani ana domainin otoritesi de önemlidir fakat PA değeri şu aşamada önceliklidir.
İncelediğiniz kelimede genelde düşük PA değerleri görüyorsanız, ilgili sorguda sıralama alma şansınız daha yüksektir.
3. Site otoritelerine bakın.
PA değerlerine baktından sonra sıra geldi DA (Domain Authority) değerlerini incelemeye.
Her ne kadar PA değeri daha önemli olsa da, ilk 10 sırada çok otoriter site bulunmadığı durumlarda üstlerde bulunma şansımız daha yüksek.
Dolayısıyla gözler yine düşük domain otoritesi aramalı.
4. Backlinklere bakın.
İlk 10’da bulunan sayfaların toplam kaç backlinke sahip olduğu ve hatta bu backlinklerin kaç farklı domainden geldiğine bakın.
Dilerseniz daha detaylı inceleme yapabilmek için Ahrefs’i de kullanabilirsiniz.
Rakip sayfalar ne kadar az backlinke sahipse, üst sıralara oynama şansımız o kadar yüksektir.
5. Büyük markalar var mı?
İlk 10 sırada markalaşmış, hedef kitle tarafından bilinen sayfalar var mı? Eğer varsa işimiz bir tık daha zor diyebiliriz.
Fakat marka otoriteler yerine, daha az bilinen, hatta wix, wordpress, blogspot gibi uzantılara sahip siteler varsa gönül rahatlığıyla anahtar kelimenin kolay olduğunu söyleyebiliriz.
6. Kullanıcılar tarafından üretilen içerikler mevcut mu?
Eğer sıralamaya giren sayfalar forum sitesi, sözlük ya da sosyal ağ gibi bir yapıya sahipse, üretilen içeriğin kalitesiz olması muhtemeldir.
Bu tarz siteleri SERP’te gördüğünüzde girip inceleyin. Eğer gerçekten doyurucu bilgi vermiyorsa, daha kaliteli ve SEO uyumlu bir içerik üreterek siz de rekabete katılın.
Özetle
Anahtar kelime zorluğunu tespit etmek için sadece hesaplama araçlarına veya ücretli servislere güvenemeyiz.
Yapay zeka henüz insanoğlunun analiz yeteneğine sahip olmadığı için, verdiği bilgileri toplayarak, kendi süzgecimizden geçirmeli ve ilgili anahtar kelimenin zorluğuna bizler karar vermeliyiz.
Kısaca, sizden önce üretilen içerikler kalitesizse, marka siteler tarafından oluşturulmamışsa ve daha iyisini yapacağınıza inanıyorsanız o anahtar kelime kolaydır diyebiliriz.